Site Loader

vasküler Nekroz, “Femur” adı verilen üst bacak kemiğinin baş kısmında meydana gelen bir hastalıktır. Bu hastalıkta, Femur başının kanlanması bozulur. Femur kemiğinin baş kısmı, zaten az miktarda dolaşıma sahiptir. Kanlanma bozulunca, Femur başında geriye dönüşsüz bir takım bozukluklar meydana gelir.

Kemik yapı, devamlı olarak yıkılıp yeniden yapılır. Bu yapım sürecinin sağlıklı yürüyebilmesi için, dolaşımın sağlıklı olması ve yeterli kanlanma olması gerekir. Eğer Avasculer Nekroz hastalığında olduğu gibi bölgesel dolaşım ve kanlanmada bozulma görülürse, kemik dokunun yeniden yapım süreci sekteye uğrar. Yıkılan kemik dokunun yerine yeni doku yapılamaz. Bunun sonucunda, femur başında yapısal bozukluk gelişir, bir tür “erime” meydana gelir. Kemik dokuda kayıplar oluşur. Kemiğin küresel yapısı bozulur ve eklemde çökmeler meydana gelir. İlerleyen safhalarda eklem kireçlenmesi meydana gelir ve şiddetli ağrı görülür.

Hastaların çoğunluğu 50 yaş altındaki genç hastalardır. Erkeklerde, kadınlara oranla 8 kat fazla görülür. Ülkemizde yılda 3.000’in üzerinde yeni Avasküler Nekroz hastasına teşhis konulduğu tahmin edilmektedir.

NEDENLERİ

Avaskuler Nekroz’un (AVN) en önemli sebebi, travmalardır. Burada dış etkenlerle oluşan travmalar ve kırıkların yanında, femur ve kalça ekleminde gerçekleştirilen çeşitli operasyonlardan sonra da AVN geliştiği görülebilir.

Travma haricinde en sık görülen sebep, uzun süreli Kortizon kullanımıdır. Çeşitli sebeplerden dolayı uzun süre Kortizon kullanan hastalarda, Kortizon kullanımının yan etkisi olarak, Femur başında dolaşım bozulur ve Avasküler nekroz meydana gelir. Tüm Avasküler Nekroz hastalarının 1/3’ü Kortizona bağlı olarak meydana geliyor.

Avasküler Nekrozun diğer sebepleri arasında, Alkolizm, Orak Hücreli Anemi, Gut Hastalığı ve geçirilmiş kalça cerrahileri sayılabilir.

Fakat, hastaların %37’sinde Aseptik Nekrozun nedeni tespit edilemez (Mazieres B. Osteonecrosis. In: Klippel JH, Dieppe PA editors. Rheumatology. 2nd ed. London: Mosby;1997. p.8.47.1-10.). Bu oran, çok yüksek bir orandır. Hastalığın 1/3’ünün herhangi bir neden olmadan başlaması, Otoimmün veya genetik faktörlerin hastalıkta etkili olduğunu akla getirir. Genetik çalışmalar devam etmektedir, ancak henüz bir gen polimorfizmi saptanamamıştır. Otoimmün kökenli hastalıklarda bağışıklık sisteminin yanlış reaksiyonları söz konusudur. Yine yapılan çalışmalarda, Avasküler Nekroza özgü bir antikor varlığı henüz tespit edilememiş olsa da, tedavide bağışıklık sistemini düzenleyici tedaviler uygulamak son derece gereklidir.

BELİRTİLER

Avasküler nekrozda en önemli belirti, şiddetli ağrıdır. Ağrı kalçanın önünde, arkasında, kasıkta veya uylukta hissedilebilir. Hastalık ilerledikçe, yürüme bozukluğu ve yürüme mesafesinde kısalma yapar. Hareket açıklığında kısalma vardır.

TEDAVİ

Avaskuler nekroz tedavisinde, Bifosfonat grubu ilaçlar kullanılsa da, maalesef yüz güldürücü sonuçlar alınamamaktadır. Hastaların çoğunda hastalık ilaçlı tedaviye cevapsızdır ve kötü ilerler.

Medikal tedavinin cevapsız kaldığı hastalar cerrahi tedaviye alınırlar. ABD’de yapılan kalça cerrahisi operasyonlarının %10’u Avasculer Nekroz hastalarına uygulanır. Fakat cerrahi tedavilerde de hastalığın ilerlemesini engellemek çoğu zaman mümkün değildir ve hastaların önemli bir kısmı kalça protezine alınırlar. Uygulanan kalça protezlerinin kısa ömürlü olduğu ve hastaların genç hastalar olduğu düşünülürse, hastalara protez uygulanmasının sorunu çözmediği aşikardır. Genellikle bu hastalar bir çok kez ameliyat olmak zorunda kalırlar ve yaşamları boyunca birkaç kez protez değiştirilmesi gerekebilir.

AVASKÜLER NEKROZDA ALTERNATİF TEDAVİLER

Avasküler Nekroz tedavisinde uygulanan ilaçlı ve cerrahi müdahalelerin başarısızlığı, alternatif tedavi yöntemlerinin kıymetini daha da arttırmaktadır.

Avasküler Nekroz, alternatif yöntemler ile tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ne kadar erken safhada tedaviye başlanırsa, tedavi etkinliği o kadar yüksek olmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir