Site Loader

Humerus cisim kırıkları üst ekstremitenin sık rastlanan kırıklarıdır. Tanısı klinik olarak oldukça kolaydır. Değişik açılarda çektirilen normal röntgen filmleriyle tanınır ve takibi yapılır.  Anatomik olarak üst ucu omuza alt ucu dirseğe eklemleşen humerus kırıklarının tedavisi özellik gösterir.

Yaralanmanın nedeni, enerjisi, yandaş yaralanmalar,  hastaya ait faktörler gibi birçok değişken nedeni ile farklı tedaviler seçilebilir. Tedavi hastaya ve kırığa göre farklılaşır. Her hastada her kırıkta aynı tedavi yöntemi ile başarı sağlanamaz.

Ameliyatsız tedavi ilk planda düşünülmesi gereken tedavidir. Ancak humerusu dışarıdan tespit etmek çok kolay değildir. Bu nedenle alçı, plastik kolluklar (brace),omuz kol askısı gibi tespit araçları kullanılır. Bu tespitler haftalık film kontrolleriyle izlenir, gerekirse değiştirilir. Tedavideki amaç omuzu ve dirseği uzun süre hareketsiz bırakmadan kırık bölgesinin tespitini sağlamaktır. Kırık tedavisinin belli bir süre gerektiği (en az 2-2.5, en çok 4-5 ay ) hastaya açıklanmalıdır. Bu süre içerisinde tespit sürecektir. Bazı kırık tipleri ( parçalı kırıklar, kırık hattının kemiğin çok uzun bir bölümünü kapsaması ve omuza, dirseğe doğru yaklaşması..)  dışarıdan tespit güçlüğü gösterebilirler. Hastanın kol çapı, kilolu olması ve tedaviye yeterince uyum göstermemesi ameliyatsız tedavileri başarısız kılabilir ve kaynamama ortaya çıkabilir. Ameliyatsız tedavilerde uzun süren ve uygunsuz tespitler humerusa komşu eklemlerde omuz, dirsek ve elde hareket kısıtlılıkları yaratabilir. O nedenle hastalar rehabilitasyon süreci hakkında bilgilendirilmelidirler.

Ameliyatlı tedavi; humerus kırığının açık içeriden veya dışarıdan özel implantlarla (plak,vida,çivi,fiksatör vb.) tespitidir.  Açık kırıklar, yüksek enerjili yaralanmalar  acil cerrahi olarak tespit edilmelidirler. Hastanın ameliyatsız tedaviyi tolere edememesi, hastanın spor aktivite, meslek gibi kolunu olabilecek en erken sürede tedavi ettirme zorunluluğu, kontrol filmlerinde kırık bölgesinin açılı ve birbirinden uzak olması, dışarıdan tespitin yeterli yapılamaması, kaynamada gecikmenin görülmesi, relatif olarak ameliyatlı tedavi seçimini gerektirir. Hastanın ameliyatında kırık bölgesinin stabil bir şekilde tespitlenmesi esastır. Stabil tespit yapılmaz ise dirsek ve omuz hareketleriyle ameliyat bölgesinde kırık hattı hareket edebilir, bu da kaynamamaya yol açar. Ameliyat sonrası hastalar kısa bir süre omuz kol askısıyla bekletilirler. Ardından rehabilitasyon süreci başlar.

Radial sinir humerus cismine çok yakın komşulukla seyreden bir sinirdir. Basit bir düşmeyle yani yüksek enerjili olmayan bir yaralanmayla kırıkla birlikte radial sinir hasar görebilir. Tüm kırıklarda olduğu gibi kırığa komşu damar ve sinirlerin muayene edilmesi esastır. Humerus kırıklarında kırık anında veya sonrasında radial sinir etkilendiğinde hastalarda düşük el olarak bilinen  el bileğinin başparmak ve parmaklarının kaldırılamaması ortaya çıkar. Bu durum hastayı ve hekimi tedavide daha dikkatli olmaya yönlendirmelidir. Radial sinir sorunu olması humerus kırığının mutlak cerrahi tedavi edilmesini gerektirmez. Ultrasonografi, EMG gibi yardımcı tetkiklerle ve klinik izlemlerle radial sinir bütünlüğünün bozulmadığı, kırık hattında sıkışmış olmadığının tespitiyle ameliyatsız tedavi sürdürülebilir. Ameliyatsız kırık tedavisinde  kırıkla birlikte etkilenmiş sinirin kendiliğinden iyileşmesi ve geri dönüşü sıkı takip edilmelidir. Ancak sinir bütünlüğü bozulmuş ise (kesilme, ağır ezilme), sinir  kırık arasında sıkışmışsa ameliyatlı tedavi edilmelidir. Hasar varsa sinir mikrocerrahi olarak onarılmalıdır. Bazen ameliyat kararı verilen hastalarda radial sinir sorunu ameliyat öncesi yokken ameliyat sonrası ortaya çıkabilir. Bu sinirin ameliyat sırasında basit çekme ve  yer değiştirmelerden geçici etkilenmesi sonucu olabilir. Cerrah bunun geri dönüşlü bir sorun olduğunu hastaya açıklamalıdır. Sinirin iyileşmesi sırasında özel ateller ve fizik tedavi gerekebilir. Geri dönüşümsüz geç radial sinir hasarları farklı tedavi edilir ( kas tendon nakilleri, transferleri gibi).

Humerus cisim kırığında kaynamama çok nadir değildir. Ameliyatsız tedavilerde biraz daha fazla olmak üzere her iki tedavi seçeneğinde de kaynamama ortaya çıkabilir. Kaynamamanın nedenleri; yüksek enerjili parçalı kırıkların olması, kırık bölgesinin kan dolaşımının çok yeterli olmayışı, hastanın ileri yaşta ve kemik kalitesinin zayıf olması,   dıştan kırık bölgesinin yeterli tespit edilememesi, cerrahi olarak teknik yetersizlikler, kullanılan implanta bağlı yetersizlikler, takip eksiklikleri olabilir. Humerus kırığı kaynamadığı zaman mutlak cerrahi olarak tedavi edilir. Tedavide kırık bölgesinin tazelenmesi, greftlenmesi (kemik aşısı) ve en uygun en stabil şekilde tekrar tespiti esastır. Özenli cerrahi teknik gerektirir. Yetersiz cerrahi tedavileri dolayısıyla uzun süreli kaynamayan birçok defa ameliyat olan humerus cisim kırığı kaynamamaları daha özellikli durumlardır. Bu hastalara mikrocerrahi teknikle canlı kemik nakilleri yapmak gerekebilir.

ARAMA MOTORLARI İÇİN İNGİLİZCE TANIMI: humerus shaft fracture, surgery, brace

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir