inir-kas ilişkisini bir elektrik devresine benzetilirse sinir elektrik telini ve kasta ampulu temsil eder. Kası innerve (sinirlendiren, hareket ettiren) eden sinirlerdeki herhangi bir zedelenme (sıkışma, bel-boyun fıtıkları, kireçlenmeler) ilgili kasta spazma yol açar. Hasara yol açan ve normal yıpranma ve yırtılma sürecindeki kasın sinir sinyali zayıflar ve kasta spazma doğru giden bir süreç başlar. Kas lifleri esnekliğini, kasılabilirliğini kaybeder, bunun sonucunda kastaki metabolik (kasın canlılığı ile ilgili faaliyetler) aktivite azalır. Ayrıca herhangi bir zorlanma (ruhsal ve bedensel) kaslarda yozlaşmalara ve yıpranmalara yol açar.
Aşamalı olarak kasın boyu kısalmaya başlar ve bu sertlik, spazm ve ağrıya yol açar. Kas içindeki kan akımı azalır, toksinler birikir, kasın mikrosirkülasyonu (dolaşım) bozulur, iskemi (oksijensizlik, kasın yeterince beslenememesi) gelişir ve kasın esnekliği giderek azalmaya başlar. Kaslarda tetik nokta olarak bilinen ele gelen hassas noktalar oluşur. Kas kısaldığı için; disklere, sinirlere, eklem yüzeylerine, tendonlara, tendon kılıflarına ve tendon yapışma yerlerine baskı yapar. Eklem hareket açıklığı azalır, hareketler zorlaşır, eklem ve omurga esnekliği azalır ve olay bir kısır döngü olarak devam eder. Kısalmış kas sendromu miyofasial ağrı sendromu ile aynı anlamda da kullanılabilir.
Sonuçta tendon bir tendon kılıfını geçerse tenosinovit (tendon kılıfı yıpranması) olarak adlandırılan bir inflamasyon (yangı) gelişir. Tendon diz ekleminde olduğu gibi serbest bir kemiği stabilize (sabitlemek) ediyorsa, femur (uyluk kemiği) ve patella (diz kapağı) arasında artmış kullanım ve hasar gelişir ki buna patello-femoral kondromalazi denir. Kısalmış kas bir eklemi çaprazlar veya ekleme yapışırsa eklem ağrısı ve sonuçta artrit gelişir.
