Site Loader

Dizlerimiz; yürüme, koşma, atlama, zıplama ve merdiven inip çıkma gibi hareketlerimizi sağlayan en temel vücut parçalarımızdır. Eskiler; birisine dua ederken “Allah göz bunu diz bunu (hastalığı) vermesin”, beddua ederken de “gözüne dizine dursun” derler. Dizlerimizle ilgili daha birçok deyim ve atasözünün varlığı dizlerimizin günlük yaşamımızda ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.

Diz eklemi başlıca 3 kemiğin (uyluk, kaval ve ayna kemiği) birbirine bakan yüzeyleri, kemikler arasındaki kıkırdaktan yapılmış menisküsler ve bunları bir arada tutan bağlardan oluşur. Diz eklemini oluşturan kemiklerin yüzeyini kaplayan kıkırdaklardaki çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan aşınmalara halk arasında;  “kıkırdak aşınması, diz kireçlenmesi, dizinin suyunun bitmesi” gibi isimler verilmektedir. Bu kıkırdak aşınmaları; aynen” su alan bir duvarın önce boyalarının yer yer çatlayıp dökülmesi sonra sıvalarının dökülmesi gibi dökülmekte ve zamanla en altta tuğlalar yani kemikler açığa çıkmakta ve kireçlenme dediğimiz yeni kemik oluşumları meydana gelmektedir. Kemikler açığa çıktığındaysa yürüme esnasında birbirine sürtünmekte ve şiddetli ağrıya neden olmaktadır. Gonartroz dediğimiz bu hastalık aslında bir süreç olarak gelişmekte ve hastalığın farklı evrelerinde; hastanın yaşı, kilosu, aktivitesi, genel durumu gibi faktörler değerlendirilerek farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır. Bu tedaviler arasında ağızdan alınan ağrı kesici ilaçlar, egzersiz tedavileri, eklem içerisine uygulanan ilaçlar, artroskopi dediğimiz kapalı ameliyatlarla eklemin temizlenmesi, kemik yönlendirme ameliyatları ve dizlere protez uygulanması vardır. Sebep ne olursa olsun, diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyecek kadar ilerlemiş kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir.
Diz protezi uygulaması, diz eklemini oluşturan üç kemiğin (uyluk kemiği, kaval kemiği ve diz önü ayna kemiği) aşınmış eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylere metal ve plastik parçalar takılarak kemik sürtünmesinin önlenmesidir.

Protez uygulaması ağızdan alınan ağrı kesici ilaç tedavisi, diz içerisine ilaç verilmesi ve fizik tedaviye cevap vermeyen kireçlenmelerde; diz artroskopisinden ve yönlendirme ameliyatlarından yarar görmeyeceği düşünülen ya da daha önce bu operasyonları geçirdikten sonra yakınmaları tekrarlayan hastalarda iyi bir seçenektir. Yukarıdaki alternatif tedavilere cevap yok ve diz sorunları hastanın hayat standardını bozuyorsa “diz protezi gereklidir”, denebilir. Günümüzde protez ömrünün 20-25 yıla uzadığı düşünülürse protezin uygulanma yaşı yerine, hayat standardı kavramı daha önemli hale gelmiştir. Yine de 55 yaş altındaki kişilerde diğer tedavi yöntemleri sonuna kadar denenmelidir. 55-65 yaşları arası hastalarda özellikle dizde kireçlenme ve aşınmanın fazla olduğu yerlere kısmi olarak uygulanabilen parsiyel protezler dediğimiz protezler, son yıllarda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. 65 yaş üzeri ise rahatlıkla total protezler uygulanabilir. Diz protezi uygulanmasındaki amaç; hastanın ağrılarını dindirerek daha rahat yürümesini, merdiven inip çıkmasını sağlamak dolayısıyla yaşam kalitesini yükseltmektir.

Dize takılan metalik parçaları yerinde tutmak üzere iki yol mevcuttur. Bunlardan birisi kemik çimentosu ile yapılan tespittir, bu uygulamaya çimentolu diz protezi denilmektedir. Diğeri ise özel olarak tasarlanan ve kemiğin gelişimine uygun olarak kemikle bütünleşen parçalardan oluşan protezlerdir ki bunlarda çimentosuz diz protezleri olarak adlandırılmaktadır. Bugün diz protezlerinin büyük çoğunluğu çimentolu olarak yapılmaktadır. Çimentolu protezlerin uyumu mükemmel olup 20-25 yıl kadar dayanabilmektedir. Bu süreyi hastanın kilosu, genel sağlık koşulları ve aktivite düzeyi arttırıp azaltabilmektedir. Çimentonun avantajı gerek kemikle protezi birbirine bağlayan bir yapı olması gerekse katı bir maddenin ortama kattığı biyomekanik güçtür. Bugün için kullanılan materyallerde kırılma olayı son derece azdır.

Diz protezlerinin çok farklı şekli ve uygulama yöntemleri mevcuttur. Hangi protezin hangi hasta için en uygun olacağına, hangi uygulama yöntemiyle yapılacağına doktorunuz karar verecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir